Dilovası ambar

Dilovası ambar, şehrin karmaşasının ortasında gizli bir dünya. Veya belki de bu dünyayı bir nebze olsun gizlemeyi başaran bir yer. Yüksek raflar boyunca sıralanmış kutular, paletler üzerindeki ürünler ve devamlı akan bir iş trafiğiyle dolu. Burada, zamanın nasıl geçtiğini anlamak zor; her köşede bir şeyler oluyor, birileri sürekli bir yerlere yetişmeye çalışıyor.

Ambarın kapısından girdiğinizde, ağır bir kokunun sizi karşıladığını hissedersiniz. Yeni gelen malların kokusu, ahşapraf ve metalin birleşimiyle oluşan farklı bir hava yaratır. İşçiler, eldivenlerini takıp, dikkatlice kutuları yerleştirirken, diğerleri en son gelen siparişleri kontrol ediyor. Eşya yüklemesi ve boşaltması yapan forkliftlerin gürültüsü, ambarın dinamik yapısını anlatan bir melodi gibidir.

Dilovası’nın endüstriyel havası buraya kadar ulaşmış; her biri aktivite dolu bu ambar, kent ekonomisinin bel kemiği. Gün boyu çalan telefonlar, geçen tır ve kamyonlar, sürekli bir şeylerin değiştiğini hatırlatıyor. Aynı zamanda bu hareketlilik, kapalı alanlarda gölge gibi dolaşan hayallerin ve beklentilerin de bir yankısı. Varılan noktalar, teslim edilen ürünler, her biri başka bir hikayeyi barındırıyor.

Bir yandan da, ambarın içinde beliren dostça sohbetler, birbirine destek olan iş arkadaşlarıyla dolu. Hemen yanı başındaki küçük molada, bir fincan kahve eşliğinde günün zorluğunun üstesinden gelmek için anılar paylaşılıyor. Her gün farklı figürlerin yer aldığı bu tablo, sıradan bir iş gününü özel kılmak için yeter de artar bile.

Bir yanıt yazın